İnceleme: Sennheiser MX 470

       

      Hemen kısaca neden sennheiser? sorusuna cevap verelim. Yıllardır Sony, Aiwa, Philips, Creative döngüsünü kıramayan güzel ülkemin insanlarından biriydim. Bir süre sonra(seneler sonra) 20TL ye aldığım kulaklıkların düzenli çöp olduklarını gördükçe sinirim bozuldu. Ulen dedim, kulak benim kulak, kaliteli sesi hakediyor. Burada kulaklığı ararken müzik odaklı araştırdığımı belirtiyim. Birde, kulak içi modellerden huylandığım için hiç bakmadım (Kulak çöpü gibi geliyor, ne giriyor o kadar öyle :) ) "Bir araştırayım neler var neler yok?"  dedim. Prof. Dr. Fritz Sennheiser denilen hocamızın 1945 yılında kurduğu şirketi keşfettim. Adam bi kere Alman. Tamam, Türkün gücü var, halterde, boksda, tekvandoda iyiyiz, Osmanlı torunuyuz vs vs ama şu da bi gerçek ki teknoloji namına 30 sene kadar geriden geliyoruz( bir kaç teknoloji dalı hariç). Neyse bu başka bir yazı konusu. "Alman yaparsa kötü yapmaz" mantığından daldım olaya. Bütçeyi biraz yüksek tutup kulaklarıma bayram ettirme amacındaydım.Yüksek derken, müzisyende değiliz, günlük kullanacağız işte.1 günlük bir araştırma sonucunda(elektronikçi olmanın avantajı ile) verdim siparişi.

     

      Bugün Darty den 58 küsür TL ye kargo dahil verdiğim sipariş sonucu Sennheiser MX 470 kulaklık elime ulaştı. Aslında sırada bekleyen bir çok yeni teknolojik oyuncağımın incelemesi olmasına rağmen, dinlediğim müziklerin etkisi ile üzerimdeki tembellik mikroplarını atıp, bu incelemeyi en öne çektim.

        

     Her zamanki gibi, açmakta zorlandığuım plastik kutulardan biri çıktı karşıma. Maket bıçağı ve makas kullanmama inadım sonucu, el, tırnak ve diş üçlemesi ile kutuyu açmayı başardım. Kulaklıktan önce, deri(veya yapay deri) taşıma kılıfı dikkatimi çekti ve ilk ona saldırdım. Bu tür küçük aksesuarlar önemli. Sebebi ise, benim açımdan üretici firmanın işine verdiği değeri göstermesi. Bir Leica kamerayı veya bir Rolexi karton pakette almazsınız :). Gayet güzel bir kılıf. Kulaklık dışında başka amaçla da kullanılabilir.

      Tüm blogumda olduğu gibi resimlere tıklayarak daha büyük hallerini görebilirsiniz.

Edit 19/03/2013 : Yaklaşık 10-15 gün önce kulaklık boynumda asılıyken tek tarafı yere düşmüş. Bende ayağımla üstüne basıp eğilme gafletinde bulundum. Böylece koptu. Bu vesile ile iç yapısınıda inceledim :) bir vida ile, kulağa giren kısım ve arkadaki çubuk tutturulmuş. Eğer o çubuğu kırmazsanız, kablonun kopması çok zor. Ha ortasında bir bölgeyi kopartmışsınız ha o giriş kısmını aynı şey. Bayağı güç gerekir yani.  Neyse, kısaca anlatayım üşendiğim ve lehim makinem bozuk olduğu için MX 375 aldım. İncelemesini blogda bulabilirsiniz. NX 470' e ne mi oldu? 10 TL ye aldığım lehim makinesi ve japon yapıştırıcısı ile eskisi gibi oldu. Tamir ederken içeride gördüğüm hoparlör kısmı için ise diyebileceğim tek şey var. Adamlar yapmış. Keşke fotoğrafını çekseymişim, ama o tamir heyecanıyla unuttum:)

Tahmin edileceği üzere, yukarıdaki ipleri çekince ağzı büzülüyor ve kendi kendine açılmıyor :)  Kaliteli yani.

      Daha sonra kulaklığa odaklandım. Kablosu oldukça yumuşak bir yapıda. Kablo kırılma problemleri olmayacak gibi.Yine giriş jakı(Türkçe si ne acaba) güzel tasarlanmış.Bir çoğumuzun kulaklıklarının, giriş yerlerinden bozulduğunu düşünürsek önemli bir kriter. 20TL lik Sony kulaklıkların zamanla temassızlık yapması gibi problemlerin olmamasını ümit ediyorum. Kulağa takılan kısımlardaki kablo tasarımı ise pek güven vermedi. Tamam direk hoparlörlere girmeyip, önce ufak bir kanaldan geçmiş ama , kablo kanala giriş yerinden sıkıştırılmadığı için, yanlışlıkla çekiştirmek sıkıntı çıkartabilir.

     

 

     Gelelim güzel noktaya. Kulaklık benim kulaklara cuk diye oturdu.Ha, diyelim ki kulaklarım ilerde büyüdü(nasıl olacaksa). İşte o zaman yanında gelen büyük kulaklar için kaplamayı takıyorum. Kulaklarım çok büyümez ise bir küçük boyu takıyorum.Kulaklarım hiç değişmez ise, süngerini takıp devam ediyorum. Kulaklık süngerleri 2 çift olarak gelmiş.Yine bir çoğumuz, temizlerken yırtmıştır o süngerleri. Adamların böyle şeyleri öngörmesi güzel. Özetle fiziki olarak gayet kaliteli görünüyordu.Geriye helvayı yapmak kaldı.Acaba ses kalitesi nasıldır?

 

    

  Teknik arkadaşlar için özellikleri bir dizelim önce:

Wearing style	Earphones
THD, total harmonic distortion	< 0.5 %
Impedance	16 Ω
Sound pressure level (SPL)	119 dB
Jack plug	3.5 mm angled
Cable length	1.2 m symmetrical
Weight	12 g
Ear coupling	Intraaural
Transducer principle	dynamic
Color	black

      Bir şey anladınız mı? Anlamadıysanız, bildiğim kadarı ile ben devreye giriyim.distortion gürültü demek.Hani şarkı başlamadan gelen musluk sesi var ya. İşte distortion ne kadar az ise, o ses de o kadar az oluyor. Impedance 16 ohm olmuş.Ben 32 sanıyordum.Neyse 32 daha iyi ama boşverin. Hatta hepsini boşverin.1.2 m kablosu olması ve simetrik yani iki kulaklık parçasının birleşim noktasından uzunluğu eşit(bazı kulaklıklarda bir taraf uzun olur, tekini takıp, tekini de enseden dolaştırıp takmak için.Bu kulaklık öyle değil)olması fena değil..Kulaklıkların birleşim noktası değişken.Yani boynunuzun dibine kadar tek kablo gibi getirip, oradan kulaklarınıza uzatabilirsiniz.

       İlk ses denemesini, işyerindeki bilgisayarın kulaklık çıkışından yaptım. 2 şeyden dolayı kal geldi. Birincisi çok temiz bir ses gelmesi. İkincisi beklediğimden daha düşük bir ses seviyesi. Bilgisayar ses çıkışı pek iyi bir ölçüm değildir. MP3 player veya cep telefonu daha iyi bir ölçü olabilirdi.Samsung telefonu bağladım ve işte o an ipler koptu. Daha önce dinlediğim tüm şarkıları tekrar dinlemeye başladım.Bu gidişle de tüm eski şarkılara geri dönüş yapcam. Yeterli baslar, yeterli tizler, çok temiz ve net bir ses. Uzun süre müzik dinlerken başıma gelen, beyin kaynaması durumu daha gerçekleşmedi.Yaklaşık 3 saattir bazen 5dk ara vererek, yüksek sesde dinliyorum. Evdeki bilgisayarda ise HD Audio çıkışım bulunmasından dolayı, youtube da dinlediğim klipler -Mehmet Yaşin'in (Lezzet durakları)- dediği gibi damağımı çatlattı.:)

     Kulaklıklarda olan bir de burn in olayı var. Arabalardaki motor açma gibi. Bazı arkadaşlar, kulaklığı 24 saat yüksek ses altına bırakarak yapıyor bu işlemi. Bir çok insan ise farkında olmadan zamanla dinleyerek yapıyor. İşlem sonucunda baslar ve tizler oturuyor ve ilk aldığınızdan çok daha kaliteli ses duymaya başlıyorsunuz.

     Yıllar sonra yolda, işte, evde, oyunda, filmde, müzikte adam gibi ses duymak güzel şeymiş.Unutmadan,  şu an evde 2 adet farklı model Sony, 1 adet Creative, 1 adet de 2 TL lik çin malı kulaklık bulunmakta ve an itibari ile 1 tane Sony hariç hepsi gürültü nedenidir benim için. O Sony de 30TL lik güzel bir model olmasına rağmen Sennheiser dan sonra ancak yedek olur.

  

      Aslında kulaklık teknolojisi konusunda söyleyeceklerim var daha ama yazının havasını bozmamak adına ve detayların, çok az kişiyi ilgilendirdiğini düşündüğüm için yazmıyorum.Şunu söyliyim, sağa sola, ona, buna, bana, bakmayın. Herkesin dinlediği müzik, iş ve eğlence türüne göre özel üretiliyor bu meretler. Ona göre alın. Bu model ne için mi? Oyunda, ve metal müzik dışındaki tüm alanlarda çok başarılı buldum ben. Ama üniversite servisinde, kulaklığından herkese metal müzik dinletmek isteyenler, daha yüksek çıkış veren modellere bakabilir. :) Bu model için üretici firma

• High performance stereo earphones with Sennheiser's LiveBass System for powerful bass boost
• Ergonomic design for a superior fit (ear pads and ear sleeves included in delivery)

 demiş. Katılıyor muyum? --> Evet sonuna kadar. Güzel baslar, temiz ses ve kulağa cuk oturması  ana özellikleri.En sona bir video ekledim. Fotoğraflar ile yetinmeyenlere kolaylık olsun.

Bundan sonrası için, sorular itinayla cevaplandırılır.

Son söz: Marka bağımlı olmayalım, koyun olmayalım, araştıralım.Hepsi bize birşey satma derdinde. "Sony, Philips, Creative" gibi markalar, ben ve etki alanım dahilinde, kulaklık teknolojisi olarak artık geçerli ürünler değildir(60 TL lik philips de denenmiştir).Belki güzel modelleri vardır ama artık kaliteyi bozmadığı sürece bu Alman oyuncağı favorim olmuştur. Saygılar, sevgiler.